Şölen Bazoğlu: Tarihini peşinde sürükleyen şehir, Floransa

Cruiseda ikinci durağımız Livorno limanı.Livorno İtalyanın önemli liman şehirlerinden biri 1587'de 1.Ferdinand'ın çıkardığı Livorno Anayasası ile şehir önemli ticaret merkezlerleri arasına girmiş.Biz burada oyalanmadık tabii ki. Livorno, İtalya'da sol görüşün kalelerinden biri sayılıyor.ayrıca futbolu ile ünlü.

Cruise seyahatinde en önemli şeylerden biri inilen limanlardan gideceğiniz yerlere ulaşım. Bize lazım olan neydi sadece 8 kişilik bir araç ve bir de şöför.Seyahatten önce hayat kurtaran site tripadvisordan ufak bir araştırma sonucu http://www.tuscanheart.com/ Dany'den shuttle with driver ayarladık.Bizi Livorno'dan alacak önce Pisa sonrada Floransaya götürecek ve gemiye geri getirecekti.buna toplamda 400 Eur ödedik. Ödeme seyahat sonunda cash olarak şöföre yapılıyor.Aslında geminin de kendi turları var ancak kişi başı 150-200 eur gibi bir para istiyor. Hem pahalı hem de bir programa bağımlı olmayı istemediğimizden bunu düşünmedik. Saat 08:30 da Serzani Pierguiddo kısaca Guido bizi limandan aldı.

Guido ile Floransa yolunda kahve molası verdik.İyi espresso nasıl olmalıyı konuşuyoruz
Let's talk about Firenze Guido:)

Bu italyanları kıskanmamak elde değil düşünsenize Rönesansın doğuşu bu topraklarda başlamış.Yaptıkları herşeyde bir gusto, bir farklılık yok mu?Moda,Yemek,Sanat...,Akdenizli olmalarının verdiği başka bir havaları da var.Peki iki İtalyanın sohbetinin nasıl sound ettiğini düşünün!!! Melodi gibi bir dilleri var.Peki neden? Bu dilin oluşmasında Dante'nin İlahi Komedya'sı ve Petrarch, Boccaccio'nın eserleri ile ortaya çıkmış. Bu Yazarlar Floransa lehçesi kullandıkları için,İtalyanca'da bu lehçeye dayanıyor.

Pisa'da İl Papiro satan bir dükkan.Kağıt kalem deyip geçmeyin!
Harika şeyler vardı

Nerede kalmıştık? Evet İlk durak Pisa kulesinin de olduğu"Pisa" kenti...Pisa kulesi Piazza dei Miracoli'de(Mucizeler Meydanı) bulunuyor.1063 yılında yapımına başlanan Şehir Kathedral'inin çan kulesi olarak 1173 de yapılmış.İşte ünlü Pisa kulesi aslında Kathedralin çanının olduğu kule.Guido'nun söylediği gibi insanların neden Pisaya gittiğini ben de anlamadım.Evet kule güneye doğru eğiliyor.Zamanın da yapılırken yumuşak toprak zemin hesaba katılmadan yapılmış ve eğilmeye başlamış.Günümüzde teknik müdahalelerle eğimi durdurulmuş.Çok görmek isterseniz gidin tabii ama çok da şart değil benden söylemesi.Burada geçirdiğimiz yarım saatten sonra Firenz'ye (Floransa) doğru yola çıktı.Yolda Guido'nun Vinci ve Medici ailesi hikayeleri ile harika yolculuktan sonra işte Floransa!!!

Pisa Kulesi ve Katedrali

Floransa gerçekten tarihini istese de terk edemeyecek bir şehir.Sanat galerileri,müzeler zaten şehrin kendisi açık müze tıpki Roma gibi.Nasıl olmasın ki,Leonardo da Vinci,Michelangelo,Dante hepsi burada yetişmiş,yaşamış.Rönesans ilk burada doğmuş.Floransa'nın tarihinde sanatçılardan ayrı, Medici Ailesinin'de önemli bir yeri var kuşkusuz.Bu aile bankacılık ile uğraşıp zengin olmuştur.15 yy ikinci yarında Floransa'da söz sahibi oldu.Ailenin en önzli kişisi Cosimo,Palazzo Mediciyi inşa ettirmiş.Sonra oğlu Piero ve torunu Lorenzo zamanında altın çağını yaşamış Floransa.Hatta Lorenzo Vinci,Michelangelo,Botticelli'ye verdiği destek ile rönesansın başlamasına katkıda bulunmuş.Ne yazık ki günümüzde Medici ailesi yok.Nesillerinin tükenmesi ile bu aile yok olmuş.Ponte Vecchiı(eski köprü),Santa Croce Kilisesi, (Santa Maria del Fiore) Duomo Meydanı,Signoria Meydanı (Piazza della Signoria) resmen açık hava müzesi.Tabii ki Michelangelo'nun David'i (ama orjinali değil buradaki) mutlaka ama mutlaka gidilmesi gereken bir şehir.

Piazza della Signoria
Bu binaMedicilerin eviymiş zamanında.
soldaki heykel Michelangelo'nun David'inin kopyası.
(Orijinali Floransa Accademia müzesinde)
Bu dönemde insan vucudunun nasıl olduğu, kasların yapısını
ve nasıl göründüğünü inceliyordu sanatçılar.
David'de bunların en güzel örneklerinden biri.

Michelangelo'nun duvara arkası dönük şekilde yaptığı kendi resmi

Duomonun kapısı.

Ve karnımız zil çalıyor,Guido şöyle turistik olmayan yerel bir lokanta da yemek istiyoruz bildiğin bi yer var mı sorusunun ardından kendimizi Ristorante La Maremma da buluyoruz.Baba ve iki oğlu işletiyor.Yakışıklı Marco hemen servise başlıyor.Guido'nun tavsiyesi üzerine Ribollita Soup ile başlıyoruz.İçinde kuru fasulye ve sebzeler olan bir çorba tadı müthiş.Ben mantarlı rissotto yedim harikaydı. ayrıca mutlaka yemeniz gereken Bistecca alla Fiorentina eti mamma mia:) çok lezzetliydi.Yemekten sonra sıra Gelateria Santa Corce'de gelato yemekte. Dönüş yolunda tüm ekip yorgunluktan uyuduk:)

Ponte Vecchio'ya doğru ilerliyoruz.

Arno nehri üzerinde Ponte Vecchio (Esk Köprü)
Aslında Floransa köprüler şehri.Ponte ise 2.Dünya savaşından zarar almadan çıkan tek köprü
olduğu için ayrı bir değeri var.